İMÜ Sürdürülebilirlik Topluluğu The Miadrops İş Birliği ile Mikroplastiklerin Çevre ve Sağlık Risklerine Dikkat Çekti ve Doğal İçerikli Kozmetik Ürünleri Hediye Etti

Cilt bakım ürününüzün peeling etkisi mi yoksa içilebilir su kaynakları ve biyoçeşitlilik mi daha önemli?

Çoğu kozmetik ürününün içinde gördüğünüz, ölü cilt hücrelerini temizlemek için konulan parçacıklar aslında gezegenimize ciddi zararlar veren mikroplastikler. Bu cilt ürünleri kırışıklıklarınızı plastik tozu ile kapatırken, vücudunuza giren mikroplastikler, solunum yolları dahil, sağlığınızı pek çok yönden olumsuz etkiliyor.

Parçacıkların yıkadığınızda suya karışan kısmı ise; pek çok atık su arıtma sistemi mikroplastikleri sudan ayrıştıracak kapasiteye sahip olmadığı için su ekosistemine karışmakta, besin zincirine girmekte ve tüm canlılar için büyük bir tehdit oluşturmakta.

 

İMÜ Sürdürülebilirlik Topluluğu, 2024 yılı Plastiksiz Temmuz etkinlikleri kapsamında kişileri mikroplastik içeren kişisel bakım ürünlerinden uzaklaştırmak ve sürdürülebilir ürünlerin kullanımını yaygınlaştırmak üzere The Miadrops ile iş birliği yaptı. Bu amaçla Sürdürülebilirlik Topluluğu’ndan öğrencilerimiz ve Sürdürülebilirlik Ofisi ekibimiz, 30 Temmuz 2024 tarihinde Göztepe Kuzey Yerleşkesi’ndeki ofis ve sosyal alanları ziyaret ederek mikroplastik içeren kozmetik ürünlerinin tüketiminin yarattığı çevre kirliliği ve sağlık riskleri hakkında bilgi verdi ve kampüs topluluğu üyelerimize doğal içerikli nemlendirici krem ve dudak-yanak balmı hediye etti. Kurulan bu iş birliği sayesinde, toplam 20 kampüs topluluğu üyesi mikroplastik içeren kozmetik ürünü kullanımını bırakarak, doğal içerikli nemlendirici krem, yüz temizleme yağı ve dudak-yanak balmlarını ücretsiz olarak aldı. Ayrıca, kampüs topluluğumuz dışında kamuda da bir farkındalık yaratmak amacıyla, aynı gün İMÜ Sürdürülebilirlik Topluluğu ve Sürdürülebilirlik Ofisi’nin sosyal medya hesabından yapılan bilgilendirmeler ve çekiliş sonucunda 7 kişiye daha nemlendirici krem, yüz temizleme yağı ve balm hediye edildi.

Etkinlik sırasında projenin akademik danışmanları tüm katılımcılara, plastik atıkların yalnızca naylon poşetler ve plastik ambalajlardan oluşmadığını, günümüzde özellikle de peeling/aşındırıcı etkili cilt bakım ürünlerinin içeriğine eklenen parçacıkların da çoğunlukla plastikten elde edildiği bilgisini verdi. Mikroplastik adı verilen bu plastik parçacıkların kozmetik ürünlerinin kullanımıyla vücudumuza girdiği için solunum yolu hastalıkları dahil pek çok sağlık riski barındırdığını aktaran ekip, kullanım sonrası yıkandığında sularımıza karışan bu mikroplastiklerin, pek çok atık su arıtma sistemi bunları sudan ayrıştıracak kapasitede olmadığı için, su ekosistemine karışarak besin zincirine girdiğinin altını çizdi. İçilebilir su kaynakları, su ekosistemi ve biyoçeşitlilik açısından büyük tehdit oluşturan mikroplastiklerin yerine alternatif doğal içeriklerle hazırlanan bakım ürünlerinin sürdürülebilir tüketim açısından önemine dikkat çekildi.

Etkinliğin sponsorluğunu üstlenen The Miadrops, gerek hammadde temini gerekse üretimde yerli üretimi desteklemenin yanı sıra, doğal kaynakların en etkili ve sürdürülebilir şekilde kullanılması ilkelerine bağlı olduklarını ve ürünlerinin üretiminde doğaya saygıyı ve insan sağlığını ön planda tutan sürdürülebilir üretim ilkelerini benimsediklerini ifade etti. Ancak sürdürülebilir yaşam için kurumsal sürdürülebilirlik ilkelerinin yanı sıra, tüketici davranışlarının da sürdürülebilirlik odaklı olması gerektiğine dikkat çeken firma, bu noktada belirli dönemlerde kullanıcılarına doğal kaynaklı hammaddeler ile formüle ettikleri, sürdürülebilir ambalajlı kişisel bakım ürünlerini hediye ederek, bir teşvik yaratmayı amaçladıklarını vurguladı. Piyasadaki kozmetik ürünlerinin büyük çoğunluğunun çevre ve insan sağlığı için tehdit oluşturan mikroplastikler içerdiğine dikkat çeken The Miadrops ekibi, raf ömrünü uzatma, hacim artırma ve aşındırma gibi çeşitli amaçlarla kişisel bakım ürünlerine eklenen ve genellikle polietilen tereftalattan (PET) üretilen mikroplastiklerin taşıdığı sağlık riskleri hakkında bilgi verdi. Bilimsel araştırmalara göre, 100 nanometrenin altındaki mikroplastiklerin insan vücuduna girdikten sonra hemen hemen tüm organlara ulaşabildiğinin gösterildiği ve mikroplastiklerin insan kanında, akciğerlerde, kalp dokusunda ve doğmamış bebeklerin plasentasında tespit edildiği aktarıldı. Bu iş birliği kapsamında kampüs topluluğumuza hediye ettikleri doğal ve temiz içerikli nemlendirici krem, yüz temizleme yağı ve balmlar ile hem tüketicilerde sürdürülebilir tüketim konusunda davranış değişiklikleri yaratmayı hem de bu insan sağlığı riskleri konusunda farkındalık oluşturmayı hedeflediklerini vurguladılar.

İMÜ Sürdürülebilirlik Topluluğu ve The Miadrops’un ortaklaşa yürüttüğü bu sosyal sorumluluk projesi ile 1,2 kg plastik atık oluşumu önlenirken, bu atıkların doğada 200 yıldan uzun süre kalmasının da önüne geçilmiş oldu. Bu plastik atık miktarının önlenmesi ile 6 kg sera gazının da atmosfere salınması engellendi. Böylece, kampüs alanlarımızdaki plastik atık miktarının azaltılması ile Üniversitemizin sıfır atık projesine katkı sağlanmasının yanı sıra, kişilerin çevresel ayak izinin de azaltılmasına katkı sağlandı.

Üniversitemizde 2022 yılından beri İMÜ Sürdürülebilirlik Ofisi tarafından yönetilen “Plastiksiz Temmuz” sosyal sorumluluk projesi, bu yıl İMÜ Sürdürülebilirlik Topluluğu tarafından gerçekleştirildi. Projenin akademik danışmanlığını ise; İMÜ Sürdürülebilirlik Ofisi ekibinden aynı zamanda İMÜ Sürdürülebilirlik Topluluğu’nun akademik danışmanlığını da yapan Ar.Gör.Ayça ÇELİKBİLEK, topluluk başkanı Ar.Gör.Furkan ERUÇAR ve Öğr.Gör.Zehra SAVAN üstlendi.

İMÜ Sürdürülebilirlik Topluluğu (IMUSUS), “Plastiksiz Temmuz” projesinin 2024 yılı etkinlikleri kapsamında kişileri ay boyunca her gün günlük yaşamlarında kullandıkları tek kullanımlık bir plastik ürünü hayatlarından çıkarmaları ve plastiksiz bir yaşama adım atmaları için meydan okumaya davet etti. Meydan okuma süresince sosyal medya hesapları üzerinden her gün bu plastik ürünlerin yarattığı atık üretimi ve çevre kirliliği hakkında bilgi verilerek çevresel farkındalık yaratıldı. Sosyal medya hesabı üzerinden yapılan bu bilgilendirmelerin her birini takiben, kişilere o plastik içerikli ürünün yerine kullanabilecekleri, doğal içerik ve ambalajlı, plastik atık üretmeyen sürdürülebilir alternatifler sunuldu. IMUSUS, aynı zamanda yaratılan bu farkındalığı tüketici davranışlarına da taşıyabilmek için Türkiye ve Dünyada sürdürülebilirlik konusunda öncülük eden ve sürdürülebilir ürün etiketi olan 18 firma ile iş birliği yaptı. Bu iş birliği sayesinde, meydan okumanın belirli günlerinde firmaların sağladığı sponsorluk desteği ile hem öğrenci ve personelimize hem de kamuya, günlük yaşamlarında yeni bir davranış değişikliği yaratabilmek üzere, sürdürülebilir ürünler hediye edildi. Böylece kişilerin plastiksiz bir yaşama ilk adımı atmaları sağlanırken, kampüs topluluğumuzun kullandığı tek kullanımlık plastik atık miktarı ve çevresel ayak izinin azaltılmasına da katkı sağlandı.

Plastik kirliliği ve kişilerin kullandıkları plastik miktarı konusunda farkında olmalarını sağlayarak, onları tek kullanımlık plastik ürünleri hayatlarından çıkarmaları için bir meydan okumaya davet eden “Plastiksiz Temmuz” hareketi 2011 yılından bu yana tüm dünyada kutlanıyor.