Menü Kapat

Yapı ve Kent Ölçeğinde Sürdürülebilirlik Konuları “Mimarlık Araştırmaları” ile Ele Alındı

İstanbul Medeniyet Üniversitesi, Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültesi, Mimarlık Bölümü tarafından düzenlenen “Mimarlık Araştırmaları” seminer dizisi ile yapı ve kent ölçeğinde sürdürülebilirlik konularının tartışılmasına olanak sağlandı.

Üniversitemiz Mimarlık Bölümü öğretim elemanlarından Ar. Gör. Furkan Eruçar, Ar. Gör. Özge Gürsoy ve Ar. Gör. Nazife Sofu Bağ’ın düzenleme kurulunu üstlendiği seminer serisi, Haziran ve Ekim ayları arasında çevrim içi olarak organize edildi. Moderatörlüklerini Üniversitemiz Mimarlık Bölümü öğretim üyelerinin üstlendiği seminerlerde üniversitemizden ve kurum dışından 7 araştırmacı katılarak araştırmalarını sundu.

Seminer dizisinde ele alınan konular arasında kent gelişimi, kent nüfusunun artışı, kadınların kent yaşantısındaki yeri, kentleşmenin miras alanlarına olan etkileri gibi konular yer aldı. Dr. Sevcan Ercan Graham, iskân, göç ve koruma gibi kavramları, Gökçeada’nın son yüzyıl içindeki gelişiminde deneyimlenen mimari ve mekân üretim süreçleri üzerinden dinleyicilerle paylaştı. Nazife Sofu Bağ, Delhi’de kent mekanının oluşumunu etkileyen başlıca etkenler üzerinden Delhi şehrinin gelişimi ve konut yerleşimlerinde ortaya çıkan sorunları aktardı. Zaman içinde şehrin kontrolsüz büyümesinin ve hızlı nüfus artışının sonucunda kentte birçok gecekondu alanı oluştuğunu ve gecekondusu yıkılanların da yeniden yerleşim bölgelerine gönderildiğini açıkladı. Ortaya çıkan çeşitliliğin ekonomik eşitsizliğin bir göstergesi olabileceğini, mevcut zenginliklerin tamamen zıt bir aşırı yoksulluk ile bir arada bulunabileceğini ve böylesi bir yoksunluğun her şey aslında mevcut iken yaşanabileceğini belirtti. Özge Ceylin Yıldırım, evrensel değere sahip doğal ve kültürel miras alanlarının karşı karşıya kaldığı sel, deprem gibi doğa kaynaklı; kentleşme ve kamusal altyapı gibi gelişmelerin getirdiği insan kaynaklı risklerin etkilerinden bahsetti. Miras alanlarının korunması ve miras değerlerinin geleceğe aktarılması için risklere yönelik stratejilerin geliştirilmesi gerektiğini vurguladı. Sunumda ayrıca miras alanlarını tehdit eden risk kavramının uluslararası çağdaş yaklaşımlar bağlamda nasıl ele alındığını örnekler üzerinden ortaya koydu.

Sürdürülebilirlik, akıllı şehirler, akıllı binalar ve su yönetimi konuları da seminerde öne çıkan diğer konular oldu. Furkan Eruçar, akıllı şehirler ve akıllı binalar kavramlarının ortaya çıkışından ve tarihsel gelişiminden kesitler sundu. Sunumunda ayrıca akıllı binalarda sıklıkla kullanılan ve oldukça yüksek miktarda tasarruf sağlayan su yönetim sistemlerinden, günümüzde enerji tüketimi açısından önemli bir yer tutan aydınlatma sistemlerinin enerji verimli hale getirilmesini sağlayan sistemlerden ve binalarda belki de en önemli güvenlik konusu olan yangın emniyeti ve yangın emniyet sistemleri gibi ileri teknolojik sistemlerin kullanımından bahsetti. Öte yandan sunumda, dünyanın değişik bölgelerinde bu sistemlerden yararlanan akıllı bina örneklerine yer verdi. Eruçar, akıllı binalar ve sürdürülebilir binaların ortak ve farklı yönlerini açıkladı. İki türde de ortak olarak yararlanılan yenilenebilir enerji kavramını ele aldı. Celal Yılmaz, İstanbul’daki iklimsel su problemlerini ve bu problemlerinin giderilmesine yönelik yönetim gerekliliklerini aktardı. Su kıtlığı ile karşı karşıya olan kentte, su planlanmasının önemini ve akıllı kentlerde su yönetimine ilişkin yöntemleri paylaştı. Su yönetiminde hijyenin önemi ve sudan bulaşan hastalıklara karşı uygulanabilir tekniklerden de bahsetti.

Seminer serisinde çevresel psikoloji konusu Doç. Dr. Emine Köseoğlu tarafından ele alındı. Köseoğlu, 1960’lı yıllarda çevresel psikoloji adı altında sistematik hale gelmeye başlayan bilim alanı üzerine örneklerle aktarımda bulundu. Çevrenin insan üzerindeki etkisini, çevresel psikoloji bilim alanı çerçevesinde ele aldı. Mimarlık alanının sağlık ve psikolojik iyi olmaya etkisine ve mekânın bireyler üzerinde yarattığı etkilere dikkat çekerek, mekân tasarımı ile sağlanabilecek olumlu psikolojik etkileri değerlendirdi.

Seminerlerin sonunda seriye sunumlarıyla katılan araştırmacılara katkılarından dolayı katılım belgeleri verildi. Seminerler araştırmacılar tarafından ilgi gördü ve seminer dizisine yüzü aşkın katılım sağlandı.

Posted in Haberler, SKA 1, SKA 10, SKA 11, SKA 3, SKA 6, SKA 7, SKA HABERLERİ