2022 Güz Dönemi “Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölüm Seminerleri”nin ikincisi, 20 Ekim 2022 Perşembe günü Siyasal Bilgiler Fakültesi Toplantı Salonu’nda saat 17.00’de gerçekleştirildi. Bu kapsamda İstanbul Ticaret Üniversitesi öğretim üyesi Prof.Dr. Ömer ÇAHA tarafından “Araştırma Bulguları Işığında Türkiye’de Toplumsal Değerler” başlıklı bir seminer sunuldu.
Türkiye’nin toplumsal değerlerini araştıran bir anket çalışmasından elde edilen sonuçların analizini yapan ÇAHA konuyu “tutumlar, kadın ve aileye ilişkin değerler, mesleklere güven, Türkiye imajına ilişkin algı, siyasete ilgi, siyasi kimlik ve tutumlar” olmak üzere altı ana başlıkta ele aldı.
ÇAHA ilk olarak “Tutumlar” başlığı altında katılımcıların sorulara vermiş olduğu cevapların analizini yaptı. Bu bağlamda, Türk toplumunda dini görevler yerine getirilmese bile inanç düzeyinin yüksek olduğunu, ekonomik kalkınma ve eğitim düzeyi yükseldikçe dini değerlere bağlılığın azaldığını, Türk toplumunun genel olarak gelenek ve göreneklere bağlı olduğunu; ancak eğitim ve ekonomik durum yükseldikçe bu eğilimin azaldığını ifade etti. Ayrıca Türkiye’de geleneksel olanla modern olan arasında bir uyumun söz konusu olduğunu dile getiren ÇAHA, Türkiye’de kültürün ve siyasal kültürün hem muhafazakar hem de modern bir karakter taşıdığını söyledi.
ÇAHA ikinci olarak “Kadın ve Aileye İlişkin Değerler” başlığı altında katılımcıların sorulara vermiş olduğu cevapların analizini yaptı. Bu kapsamda, kadın-erkek eşitsizliği, kadın istihdamı ve kadınların güçlendirilmesine dair toplumdaki genel görüşlere değindi. Türk toplumunda kadın-erkek ilişkisine dair eşitlikçi bir anlayışın hakim olduğunu, gençlerde, eğitim düzeyi ve ekonomik durumu yüksek olanlarda bu eğilimin daha fazla olduğunu ifade etti.
ÇAHA üçüncü olarak “Mesleklere Güven” başlığı altında katılımcıların sorulara vermiş olduğu cevapların analizini yaptı. Bu bağlamda toplumun en çok asker, doktor, öğretmen, eczacı ve polise güven duyduğunu; imam, belediye başkanı ve siyasetçilere karşı duyulan güvenin ise en az olduğunu dile getirdi.
ÇAHA dördüncü olarak “Türkiye İmajına İlişkin Algı” başlığı altında katılımcıların sorulara vermiş olduğu cevapların analizini yaptı. Bu kapsamda katılımcıların büyük bir çoğunluğunun T.C. vatandaşı olmaktan gurur duymasına rağmen Türkiye’yi demokratik, uluslararası saygınlığı olan, insan haklarına ve temel özgürlüklere saygılı bir ülke olarak görmediklerini dile getirdi. Buna rağmen katılımcılara farklı bir ülkede yaşamak isteyip istemedikleri sorulduğunda ciddi bir çoğunluğun farklı bir ülkede yaşamak istemediği sonucunun ortaya çıktığını da ekledi.
ÇAHA beşinci başlık olarak “Siyasete İlgi” kısmında katılımcıların sorulara vermiş olduğu cevapların analizini yaptı. Bu bağlamda katılımcıların büyük çoğunluğunun seçimlerde oy kullanacağını, siyasal karar alma sürecine katılım konusunda duyarlı olduklarını ve siyasi konulara ilgi gösterdiklerini dile getirdi.
ÇAHA son olarak “Siyasi Kimlik ve Tutumlar” kısmında katılımcıların sorulara vermiş olduğu cevapların analizini yaptı. Bu kapsamda Türkiye’de milliyetçilik ve Atatürkçülüğün baskın iki kimlik olduğunu, siyasi eğilim olarak sağ eğilimin sola göre daha baskın olduğunu, bununla birlikte kendini merkezde görenle, herhangi bir siyasi eğilime sahip olmayanların oranının yüksek olduğunu, siyasete karşı ilgisizliğin özellikle Z kuşağında yaygınlaştığını dile getirdi. Ayrıca ÇAHA bu bölümde toplumdaki etnik farklılıklara da değinerek, etnik azınlıkların hukuken çoğunlukta olanlarla eşit olmadığına ilişkin genel bir algının olduğunu ifade ederek sözlerini tamamladı.
Seminer, soru-cevap kısmı ile sona erdi.
