Menü Kapat

Dr.Öğr.Üyesi Sezen KAMA IŞIK’ın İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nde Özel Yaşam ve Kavramın Sonraki İnsan Hakları Belgelerine Etkisi Konulu Makalesi Yayımlandı

Üniversitemiz Hukuk Fakültesi’nden Dr.Öğr.Üyesi Sezen Kama IŞIK’ın İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nde Özel Yaşam ve Kavramın Sonraki İnsan Hakları Belgelerine Etkisi konulu makalesi Sakarya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Temmuz 2022 sayısında yayınlandı.

IŞIK, temel hak ve özgürlüklerin genel olarak öncelikle devletlerin anayasalarında mevcut olup zamanla olgunlaşarak kendilerine uluslararası alanda yer bulduğunu; özel yaşamın ise öncelikle uluslararası alanda sonrasında da anayasal olarak devletlerin iç hukukunda korunmaya başladığını ifade etti. IŞIK, özel yaşam hakkı için İHEB’in sistematiği uluslararası bir korumayı ulusal korumanın önüne geçirdiğini belirtti.

IŞIK’a göre İHEB sonrası evrensel bir düzenleme olan Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi nezdinde ve İnsan Hakları Komitesi’nin temel içtihatları doğrultusunda özel yaşam, cinsel kimlik, cinsel yönelim ve cinsel hayat ile kişinin ismi, kişinin ismini seçmesi ve değiştirmesi, tutuklu ve hükümlülerin haberleşmesi gibi kavramları içerisine almaktadır.

Aynı şekilde bölgesel bir belge olan AİHS’nin 8. maddesinde yer alan özel yaşamın kapsamı ise günden güne genişlemekte ve şemsiye (kapsayıcı) bir hak olmasının hakkını vermektedir. AİHM, isim, soy isim, özel ilişki kurulabilen meslek yaşamı, takip cihazları ile izleme, tıbbi müdahale, ötanazi, üreme hakkı, kadına karşı şiddet, çevre kirliliği, cinsel kimlik gibi önemli başlıkları özel yaşam çerçevesinde ele almaktadır.

IŞIK’a göre Türk hukukundaki gelişim de çok farklı değildir. 1982 Anayasası her ne kadar İHEB’in 12. maddesinde korunan hakları birden çok maddede ele alsa da esas olarak Anayasa Mahkemesi’nin özellikle kişinin fiziksel ve ruhsal bütünlüğü, isim, cinsel kimlik, tıbbi müdahale, şiddet, mobing, mesleki faaliyetler, çevre kirliliği, kişisel veriler, kişisel gelişim gibi başlıkları özel yaşam çerçevesinde değerlendirdiği görülmektedir.

IŞIK’a göre Bildirge’nin 12. maddesi evrensel, bölgesel ve yerel düzlemde özel yaşam gibi bir kavramın devinim içinde mütemadi bir gelişim göstermesine yol açtı. Dolayısıyla denilebilir ki, günümüzde bilişim teknolojilerindeki gelişmelerin insan hakları teorisindeki yansıma ve korumasının özel yaşam çerçevesinde mümkün olabilmesi dahi, Bildirge’nin evrensel düzlemde yarattığı etkinin önemini ortaya koymaktadır.

Posted in Haberler, SKA 10, SKA 16, SKA 3, SKA 5