İMÜ Sürdürülebilirlik Topluluğu, kurulduğu ilk senede Amaçlar İçin Ortaklıklar kurmaya ve gelecek nesiller için yaşamı sürdürülebilir biçimde iyileştirecek projeler geliştirmeye başladı.
İMÜ Sürdürülebilirlik Topluluğu Başkan Yardımcısı Yağmur ÖNER, Dünya çapında 100’den fazla şehirde gerçekleştirilen Global Goals Jam etkinliklerinin Türkiye ayağında gerçekleştirilen atölye katılımcıları arasında yer alarak, Üniversitemizi temsil etti. Onarım Atölyesi | Regenerative Impact Space kolaylaştırıcılığında düzenlenen atölye, 03 Şubat 2024’te ATÖLYE ev sahipliğinde, İstanbul’da gerçekleştirildi. Atölyede katılımcılar hem sürdürülebilirlik eğitimi aldı hem de farklı paydaş gruplarından oluşan gruplar halinde, Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne yönelik bu senenin teması olarak belirlenen “Rejenerasyon” odaklı yenilikçi projeler üretti.
Atölyede öncelikle katılımcılara Birleşmiş Milletler’in dünya genelindeki sosyal, kültürel, ekonomik ve çevresel sorunların çözülmesi ve gelecek nesillere sürdürülebilir bir dünya bırakılması için belirlediği, 17 ana hedef ve 169 alt hedeften oluşan ve küresel bir çağrı olan sürdürülebilir kalkınma amaçları ile ilgili eğitim verildi. Sürdürülebilirliğin sadece çevresel değil, sosyal ve ekonomik anlamları da olduğuna dikkat çeken atölyede günümüzdeki yeni ekonomik kalkınma politikalarının, donut ekonomisi gibi, dünyanın kaynaklarına saygılı ve adil paylaşıma dayalı olduğuna değinildi. İnsanın içme suyu, gıda, sağlık, eğitim, çalışma geliri, adalet ve barış, politik katılım, sosyal eşitlik, cinsiyet eşitliği, enerji, barınma ve ağlar gibi temel ihtiyaçlarının, iklim değişikliği, okyanus asitlenmesi, kimyasal kirlilik, nitrojen ve fosfor yüklenmesi, tatlı suların çekilmesi, toprağın değişimi, biyoçeşitlilik kaybı, atmosfer kirliliği ve ozon tabakasının incelmesi gibi ekolojik sınırlar ile doğrudan ilişkili olduğuna dikkat çekildi. İnsanlık için ekolojik olarak güvenli ve sosyal olarak adil olacak bir yaşamın ve sürdürülebilir büyümenin bu sınırların dengesinin sağlandığı bir düzen içerisinde olabileceği belirtildi.
Atölyenin ikinci bölümü ise; katılımcıların, COP28’in çıktılarından ilham alarak sürdürülebilirliğin ötesine geçmeye, hasarlı sistemleri onarmaya ve ekosistemi yeniden canlandırmaya odaklanma ihtiyacı çerçevesinde, bu yılın teması olan “Rejenerasyon” ile ilişkili beyin fırtınaları gerçekleştirilmesine odaklandı. Bu bölümde katılımcılar, Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne ulaşmada karşılaşılan zorlukların üstesinden gelmek için, tasarım odaklı düşünme ve yenilikçi problem çözme yaklaşımları geliştirdi. Tasarımcıların, mühendislerin, girişimcilerin, aktivistlerin, eğitimcilerin, özel sektör ve sivil toplum temsilcilerinin yer aldığı, farklı uzmanlık alanlarından gelen katılımcılar, disiplinlerarası iş birliği ile Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nı ilerletmeyi ve olumlu toplumsal etki yaratmayı amaçlayan, hizmet tasarımlarından ürün prototiplerine kadar çeşitli yenilikçi çözümler üretti.
Proje geliştirmesinde ÖNER’in dahil olduğu grup kadınlar, engelliler ve göçmenler gibi kırılgan grupların günlük yaşamda karşılaştıkları güçlüklere odaklandı. Grup, kişileri yetenekleri ve dezavantajları üzerinden tanımlayan ve hem yardım alma hem de çözüm sunma için aktör olunabilen; deneyim ya da uzmanlık bilgisi paylaşarak dezavantajlı gruplara yol gösteren ve onları güçlendiren bir süreç tasarımı geliştirdi.
