Üniversitemiz öğrenci topluluklarından Psikoloji Topluluğu “YANSIMA” temasıyla “3. Psikoloji Günleri”ni düzenledi. Etkinlik 28-29 Mayıs 2022 tarihlerinde Ziraat Bankası Kütüphanesi’nde gerçekleştirildi.
28 Mayıs Cumartesi günü Topluluk Başkanı Fazilet Şevval SUCUK’un konuşmasıyla başlayan Psikoloji Günleri, Psikoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Fatma Işıl BİLİCAN’ın açılış konuşmasıyla devam etti. Her iki günde de çeşitli üniversitelerden akademisyenler ve alanda çalışan psikologlar Psikoloji Günleri’ne katılım sağladılar.
İlk oturum Psikolog Arzu ARSLANOĞLU’nun “Sosyal Tabuların Cinsel Yaşama Yansıması” konusuyla başladı. Konuşmada sosyal tabuların cinsel hayatı nasıl etkilediği anlatıldı. Günümüzde oluşturulan bu tabuların insanların evlilikteki cinsel yaşantısını ve sosyal hayattaki konumunu etkilediği konuşuldu. Bu tabuların bir an önce aşılması gerektiği, bu süreçlerin doğal bir ihtiyaç olduğu aktarıldı. Toplumda erkek ve kadının yeri üzerinden analizler yapıldı. İki cinsiyetin toplumda hangi konularda baskı altında yaşadığı konuşuldu. Katılımcılar sorularıyla ve katkılarıyla konuşmaya eşlik etti.
İkinci oturumda “Ebeveyn İlişkilerinin Çocuğa Yansıması” konusu ile devam edildi. Oturumda konuyu anlatmak için Uzman Klinik Psikolog Sema ÖZCAN söz aldı. Bireyin hayatını şekillendiren en önemli yerlerden biri olan ev içindeki ilişkilerin ele alındığı etkinliğin ana başlıkları ebeveyn ilişkileri, çocuğun ebeveynlerinden etkilendiği problemler, çocuğun iyi oluşu ve ilişkinin çocuğa yansımasıydı. Oturum boyunca ebeveynlik ilişkilerinin çocuğun gelişimine etkileri ve aile içi iletişimin en sağlıklı nasıl olabileceği hakkında konuşuldu. Oturumun son bölümünde katılımcıların soruları cevaplandırıldı. Oturumun sonucunda çocukların hangi durumlarda anne ve babadan olumlu veya olumsuz etkilendiği hakkında katılımcılar bilgi sahibi oldu.
Üçüncü oturuma geçilmeden önce öğle arası verildi. Verilen bu arada katılımcılar fuaye alanındaki stantlarda dolaştı. Alınan sponsorluklarla RetroNote Store firması tarafından yapılan özel tasarım defterler ve Ateşböceği Derneği tarafından gönderilen köpek maması katılımcılara hediye edildi. Ekip tarafından tasarlanan arka planda fotoğraflar çekildi, anı köşesine katılımcılar çeşitli notlar bıraktı. Ekip tarafından fuaye alanındaki bar masaları çeşitli ikramlarla hazırlandı ve katılımcılara sunuldu.
Üçüncü oturum “Bağlanma Türlerinin Romantik İlişkilere Yansıması” konusuyla başladı. Etkinlik konuşmacıları Uzman Klinik Psikolog Merve KIYGI ile Uzman Klinik Psikolog Ekrem KIYGI çiftiydi. Bu oturumda çocuklukta ebeveynlerle kurulan ilişkinin ileriki yaşamda romantik ilişkiler üzerindeki etkilerini ele almak amaçlandı. Ekrem KIYGI konuşmasında romantik ilişkilere nörolojik bir açıdan yaklaşarak aşk duygusunu yaşamın ilk yıllarındaki deneyimlerimize göre beyinde gerçekleşen sinaptik bağlantılar ve salgılanan hormonlar boyutu ile inceleyerek aşkta takıntılı olmak ve bağımlılık gibi kavramlara da değindi. Onun ardından sözü devralan Merve KIYGI ise yine yaşamın ilk yıllarında geliştirdiğimiz güvenli, kaçıngan, kaygılı ve kaçıngan-kaygılı bağlanma türlerinin romantik ilişkilerde ne gibi zorluklara yol açtığı, bunlarla birlikte bir ilişkinin sağlıklı yürütülebilmesinde psikolojik iyi oluşun rolüne değindi. Konuyla ilgili kitap önerilerinde bulunulmasının ardından oturum sonlandırıldı. Bu konunun ele alınması katılımcıların ilişkilere dair farklı bir bakış açısı geliştirmesini sağladı. Ayrıca sahip oldukları bağlanma türünün yansımaları ile kendilerini değerlendirmelerini sağlaması açısından faydalı oldu.
Dördüncü oturum “Psikolojinin İzleyiciye Yansıması” konusuyla Psikolog Selin Cennet TÜRKER tarafından ele alındı. Günümüzde özellikle Türkiye’de yayınlanan dizi ve filmlerde psikoloji bilimiyle ilgili birçok ögenin yer almasından bahsedildi. Terapi seanslarından psikopatolojisi olan karakterlere kadar çok farklı şekillerde psikolojiden parçaların medyadaki yansımalarına değinildi. Bunların toplum üzerindeki etkileri ve seyircideki yansımaları anlatıldı. Bazı dizi ve filmlerdeki terapist karakterleri, psikolojik bozuklukların yansıtılma şekli ve terapi hakkında gösterilenlerin doğru ve yanlış kısımları ile ilgili analizler yapıldı. Katılımcılar, sorularıyla katkı sağladı.
Beşinci ve günün son oturumunda ise Prof. Dr. Gökhan ORAL ile “Suçun Psikopatolojisi ve Şiddet Davranışına Yansıması” konusu ele alındı. Etkinliğin devamında suç-kötülük ilişkisine değinildi. Suçun tarihi üzerine bugünkü psikopatolojik tanı almış insanların toplumdaki yeri ve adaptasyonundaki zorluklara ve suç ilişkisine değinildi. Toplumda düşünülenin aksine suç eylemlerinin çoğunlukla toplumda “normal” olarak adlandırılan bireyler tarafından gerçekleştirildiğini ve tanı almış bireylere “damgalama” yapıldığı aktarıldı. Son olarak suç konusunda adli mercilerin ve adli alanda çalışan psikologların nasıl çalıştığı, ne gibi durumlarla karşılaştığı, yaşanan ikilem durumlarında nasıl bir yol izledikleri gibi alana dair konulara değinilerek vaka örnekleri verildi. Konular detaylandırılarak öğreticilik arttırıldı. Oturum soru-cevapla zenginleştirildi ve sonlandı.
Psikoloji Günleri 29 Mayıs 2022 tarihinde yine aynı yerde devam etti. Günün ilk atölyesi 2 oturum şeklinde gerçekleşti. “Benlik Algısının Sanattaki Yansıması” ve “Sanat Psikoterapisinin Nörobilime Yansıması” başlıklı konularda konuşmacı Psikolog Helin ÖZEREN idi. İlk oturum 14 kişi ile gerçekleştirildi. Mindfulnnes ile başlayan atölye; katılımcıların, isimleriyle anlam buldukları bir yolculuğa dönüştü. İsimlerini, kendi seçtikleri renklerle resimleştiren katılımcılar, hangi renkleri neden seçtiklerini ve isimleriyle alakalı yazdıkları tanımlamaları, şiirleri ve hikayeleri birbirleriyle paylaştı. Bu atölye, katılımcıların kendilerini tekrardan keşfetmelerini ve tanımalarını sağladı. Bununla beraber ilk oturum, ÖZEREN’in psikoloji öğrencileri için sanat terapisiyle alakalı paylaşmış olduğu bilgilerle tamamlandı.
2.oturum ise sanat ve nörobilimin kesişim noktaların konuşulduğu, sanatın insan beyninde aktive ettiği bölgeleri ve vücutta salgılanmasına neden olduğu hormonların anlatıldığı bir oturumdu. Oturumun sonunda öğrencilerle birlikte yapılan vaka analizi ile psikolojik vakalarda sanat terapisinin yöntemlerine değinildi ve vakaları sanat terapisi ile yorumlama becerisi kazanıldı.
Atölyeler kapsamında 2. oturumda “Yansımalar Drama Atölyesi” adlı atölye gerçekleştirildi. Atölye lideri Dr. Öğr. Üyesi Elif KIR CULLEN’di. Atölye kapsamında katılımcılar yansıma kavramını farklı duyu modaliteleriyle deneyimleme imkânı buldular. KIR CULLEN’in yönergeleri doğrultusunda katılımcılar interaktif şekilde tüm etkinliklere katılım sağladı. Sürekli olarak değişen gruplar sayesinde katılımcılar yeni insanlar tanımaya ve birbirlerini yansıtarak duyguları üzerinden iletişim kurmaya çalıştı. Beden sesleriyle grup ritmi oluşturma, farklı duyguları yansıtarak ve o duyguyla bütünleşerek salon içinde yürüme, duygu otobüsünde her yolcunun duygusunu senkronize ve sürekli şekilde yansıtma, insan bedeni çizimi üstünden “insanın yansıttıkları” isimli tablo çalışması gibi pek çok farklı etkinlik iki saat içerisinde tamamlandı. Atölyenin en akılda kalıcı etkinliklerinden biri ise “partnerinin duygusunu yansıt “etkinliğiydi. Atölye sonunda katılımcılar salondan yaratıcı drama konusunda genel bilgiler edindi. Günlük hayatın stresinden uzaklaştı ve birey olarak toplum üstünde ne ölçüde ve nasıl bir yansıma bıraktıklarının farkındalığıyla ayrıldı.
Atölyelerin 3. ve son kısmı “Toplumsal Cinsiyet Rollerinin Kadınlık ve Erkeklik Kimliğine Yansımaları” adlı konu ile Sosyolog Sinay AVŞAR ile gerçekleşti. Atölye kapsamında kadınlık ve erkeklik kimliğine atfedilen sosyal rollerin insanlara kimlik, cinsiyet ve psikolojik açıdan yansımaları ele alındı. Bu atölye öğrencilerin kadınlık ve erkeklik kimliklerine ve kadın erkek eşitliğine toplumsal bağlamda tekrardan bakmalarını sağladı ve kadın-erkek belleklerine değinildi. Katılımcılar kendi yaşadıkları toplumsal kimlik atıflarından ve zorluklardan bahsetti. Alınan geri dönüşlerle önümüzdeki dönemler için Psikoloji Günlerinin devamı için temeller, Psikoloji Topluluğu tarafından konuşuldu.